İÇİNDEKİLER
Mukaddime | 11 |
TAHLÎL | 12 |
FIKIHLA MODERN HUKÛKUN CEZA | 13 |
HUKÛKU BAĞLAMINDA MUKÂYESESİ | 17 |
Tedib ve Terbiye | 19 |
Suçlunun Tecziyesi, Mağdurun Tesellisi | 19 |
Cezanın Canlılığı ve İnsanların İbret Alması | 19 |
Cezanın Mücessem Hâli | 20 |
Mücrimin Tecziyesi, Mağduru Hayata Bağlar | 20 |
Cezadaki Şifa | 20 |
Suç ve Ceza Arasındaki Denge | 21 |
Karar Mercii | 22 |
İslâm Herkesin, Beşerî Hukuk Seçkinlerin Hakkını Korur | 22 |
Hukuk ve Âhiret’e İman | 24 |
İslâm Hukûku Saraysa, Roma Hukûku Gecekondudur | 25 |
İNSANLIĞIN ARADIĞI “DÜNYA CENNETİ” BEŞERİ HUKUKTA MI, | 25 |
İSLÂM NİZÂMINDA MI?! | 26 |
Sahâbe Önce Halife’yi Seçti Sonra Allah Rasûlü’nü ﷺ Defnetti | 27 |
Marazlı Münekkitlerin Kutsal Ezberleri | 28 |
Müstağribin Aşağıladığı, Gayr-i Müslimin Savunduğu Nizam: Fıkıh | 29 |
Şerîat-Fıkıh Münasebeti | 29 |
Hürler ve Köleler | 30 |
Âhireti Olmayanın Adaleti ve Âkıbeti | 31 |
Herkes İçin Hürriyet | 31 |
Herkes İçin Adalet | 32 |
Evrensel Çerçeve | 32 |
Hz. Ali t ve Yahudi | 33 |
Adalet Muhafızları: Ulemâ | 34 |
Sultan Fatih ve Rum Mimar | 35 |
Batı’nın Günah Ajandası | 36 |
İslâm’la Beşeri Hukûkun Ayrışma Noktaları | 37 |
I. Fıkıh ve ABD Bağlamında Beşerî Hukuk | 37 |
II. Dünya ve Âhiret Muvazenesi | 39 |
III. İslâm’ın Evrenselliği ve Beşerî Sistemlerin Yerelliği | 41 |
IV. İnsanlığın Maslahatını Önceleyen İslâm ve Ânı Kurtarma | 41 |
Dâvasında ki Beşerî Sistemler | 41 |
V. Kulluğun Kölelikten Ayrışması: İtaat | 42 |
Hülâsa | 43 |
USÛLÜ’L-FIKH MÜDAFAASI | 44 |
HUKUK METODOLOJİSİNİ KİM İCAD ETTİ? | 49 |
Usûlü’l-Fıkh | 50 |
Kavramsal Çerçeve | 50 |
Usûlü’l-Fıkha Yöneltilen Tenkitler ve Değerlendirme | 53 |
Oryantalistlerin Tenkitleri ve Tahlilleri | 53 |
Allah Rasûlü ﷺ Zamanında Usül | 54 |
Allah Rasûlü ﷺ ve İctihad | 57 |
Allah Rasûlü ﷺ ve Sahâbe İctihadı | 57 |
Sahâbe Döneminde Usûl | 59 |
İctihad | 59 |
Kur Meselesi | 63 |
Vefat İddeti | 64 |
Süt Akrabalığı | 65 |
Kıyas | 66 |
İcmâ: Müslümanları Bir Arada Tutan Bağ | 68 |
Mesâlih-i Mürsele | 70 |
Tabiûn Asrında Usûl | 72 |
Müctehid İmamlar Devrinde Usûl | 75 |
Tarihselcilerin Tenkit ve Tahlili | 78 |
Tarihselci Tasavvurun Tahlili | 86 |
Hülâsa | 91 |
FÜRÛ FIKIH MÜDAFAASI | 92 |
OLİMPOS DAĞI’NIN ÇOCUKLARININ | 96 |
KÖLELİK İTHAMLARI, KÜRESEL MAHKUMİYET ve İSLÂM HUKÛK | 97 |
Büyük Yalan | 98 |
İslâm’dan Önce Köle | 98 |
Hürriyeti Gasp Şekilleri | 101 |
Özgürlük Anıtı Ardında Saklanan Vahşet: Kölelik | 102 |
Hürriyet Hırsızı İngilizler | 104 |
İslâm, İthamlar ve Kölelik | 105 |
“Köleler de Hz. Âdem’in Çocuklarıdır” | 107 |
İslâm ve Hristiyanlık | 108 |
Fıkhî Bir Mevzu Olarak Kölelik | 109 |
Tedricî Müdahale | 109 |
Hürriyet Ayetleri | 110 |
Köle Azâdında Yarışan Bir Ümmet | 111 |
Kölelikten İmamlığa | 111 |
Şahsiyet İnşası | 112 |
İslâm’ın Köleliği Sonlandırma Hamlesi | 113 |
Âzâd Yolu | 113 |
Mükâtebe Yolu | 115 |
Müdebber Köle | 116 |
Ümmü’l-Veled/Cariye | 116 |
Mevlâlık | 117 |
Devlet Desteğiyle Âzâd | 118 |
Cariye | 119 |
İslâm, Neden Köleliği Bir Anda Kaldırmadı? | 123 |
Uluslararası Hukuk | 124 |
İktisâdî Realite | 124 |
Batılıların Gözüyle İslâm ve Kölelik | 125 |
Bütün Renkler Tek Elbisede | 125 |
Köleliğin Yeni Versiyonu: Toplumsal Kölelik | 126 |
Köle Tacirleri Borsası: BM | 126 |
Hülâsa | 127 |
LÂHİKA | 129 |
ZULME SED HAKK’A ESİR BİR ANAYASA | 133 |
Yazılı ve Gizli Anayasa | 134 |
Anayasal ve Anayasalı Devletler | 134 |
İlk Yazılı Anayasa | 134 |
Kur’ân-ı Kerim ve Anayasa | 135 |
İslâm Hukûku ve Örf | 136 |
İslâm Devletinde Anayasa | 137 |
Kanûn-i Esasi’nin Batılı Ülkelerin Anayasalarından Farkı | 138 |
Dayatılan Bir Anayasa ve Dağılan Devlet | 139 |
Milletin Yolunu Açan Bir Anayasa | 141 |
Hülâsa | 142 |
KARL MARX ve HUKUK | 144 |
Mülkiyet Hakkı | 146 |
Saadet Nerede? | 147 |
SONUÇ | 149 |
KİTÂBİYÂT | 154 |
MUKADDİME
Sahip olduğu gücü insanlığa zulmetmek için kullanan Batı uygarlığı, dünyanın geleceğine dair konuşma yetkisini kaybetti. Asya’ya, Afrika’ya kendini adaletle, merhametle, yardımlaşmayla değil, silahla, soygunla, ölümle tanıttı. Batı, artık kendi milleti içinde güven vermiyor. Çin, tatlıyla tuzluyu aynı tabakta karıştırıp yiyen bir adam gibi komunizmle kapitalizm arasında rejimler sarhoşluğu yaşıyor, umut vermek şöyle dursun, mide bulandırıyor.
Batı, benliğine, Çin ise yalanlarına mahkum oldu. Her ikisi de “adalet” logolarıyla örtülü zulüm anıtları dikti. Tanzimat’tan günümüze malum Batı’da çare arayan Müslümanların bir bölümü gaflet uykusuna devam etse de kâhir ekseriyeti çarenin İslâm’da olduğunu anlamış durumda. Dışarıdan ve içeriden büyük bir hücuma rağmen hâla önemli bir yekûn teşkil eden Müslüman Gençlik, insanlığın bu krizden kurtuluşunun inanç da olduğu gibi amelde de İslâm’a ittiba etmekte olduğunu idrak ve ilan etmekte. Tam bu noktada esaretteki bir şehri kurtaran süvari birliği gibi âlimler, arifler çağı teslim alacak iradeyi kuşanmış hâlde meydan yerine çıkmalı. Kur’ân-ı Kerim’i ve Sünnet-i Seniyye’yi çağın kalbine okumalı.
Farklı uygarlıkların bağlıları, İslâm’la ideolocyaların mukayesesini yaptığında görecektir ki, kapitalist ya da komunist zulmetmekten zevk almakta; Müslüman bir sultan ise sürekli “Beni gururdan, kibirden koru Ya Rabbi!” diye dua etmektedir. Bu yüzden yeryüzünün muhtaç olduğu maddi ve manevi terakki yalnız İslâm’dadır. Çünkü akılla ruhun, maziyle âtinin, dünya ile âhiretin irtibatını yalnız İslâm kurdu. Bunu dün yaptığı gibi yarın da yapacak bir muhtevaya sahiptir.
Şarkiyatçılarla İslâm’ı keşfeden Batı, Müslümanların ruh köklerine yönelişlerine mani olabilmek için dışarıda ve içeride İslâm Hukûku’nu aşağılayan, kölelik hukuku olarak yaftalayan bir bakış açışı geliştirdi. Bu yüzden İslâm’ı anlatmaya memur mustağribler fıkıh kitaplarında ki “kuyular bahsi” gibi fevkalâde hususi bir mevzuyu gösterip; “Bugün hıfzıssıhha merkezlerinin verilerini mi yoksa ‘kuyular bahsi’nin esaslarını mı, dikkate alacaksınız?” diyerek zihinleri karıştırmaktadır. XVIII. yüzyıla kadar saraylarında dahi helâ yapılmasına direnen Batı’dan İslâm’ın ne kadar âli olduğunu gösteren “kuyular bahsi”, maalesef ki mustağribler için istihza mevzuudur. Bir mevzu üzerinden binlerce mevzu perdelenmektedir.
Farklı mekanlarda akdedilen konferanslardan oluşan bu kitapta bir tebliğ ve bir de “Lahika” yer almaktadır.
Birinci bölüm Fıkıh’la Modern Hukûk’un husûsi, ikinci bölüm umûmi mânada mukayesesi, bir tebliğden oluşan üçüncü bölüm usûlün büyük bir İslâm mucizesi olduğunun izahı; son bölüm ise büyük bir çarpıtmayla köleliğin hâmisi gibi gösterilen İslâm Hukûku’nun esasta köleliği fiilen olmasa da hükmen nasıl kaldırdığının beyanıdır. Kitabın sonunda birde lâhika vardır. Batı uygarlığının devam ve bekasını hedefleyen iradenin oyununu gözler önüne seren bu eser; usûl ve esas itibariyle niçin insanlığın tek umudunun İslâm Hukûku olduğunu da izah etmeye taliptir.
(*Âyet-i kerîmelerin bir kısmının mânası, tefsirli meâl şeklinde verilmiştir. Bazı hadîs-i şerîfler de bu şekilde tercüme edilmiştir.)
Gayret bizden tevfik Allah Azze ve Celle’dendir.
لا حول ولا قوة إلا بالله العلي العظيم
هذا رأيي٬ والرأي يخطىئ ويصيب
İhsan ŞENOCAK