BARIŞ PINARI HAREKÂTI GÖZYAŞI PINARI SUKÛNETİ İLE KAZANILACAK

Dikkatimi çeken şöyle bir ibare gördüm. İbn-i Hanbel Müsned’de rivayet ediyor: “Cabir b. Abdullah’ın (ra) bir komşusu vardı. Bir gün bir seferden döndüğünde Cabir’in kendisini ziyaret ettiğini anlatır. Daha sonra seferde karşılaştığı durumlardan bahsederek insanların parça parça oluşundan ve bidatlere daldığından bahsedince Cabir ağlamaya başlar ve der ki:...

Okumaya Devam Et

NE HEP TEKNOLOJİ NE HİÇ TEKNOLOJİ

Teknolojinin özellikle 21. yüzyılda kaydettiği ilerleme inkar edilemez. Öyle ki teknoloji hayatımızın her alanında salonda, mutfakta, sokakta bir şekilde kendini göstermektedir. Teknolojinin hayatımıza kattığı yenilikler ile beraber ne yazık ki bizden aldıklarını seyrediyor. Bir zamanlar bir araştırma yapacağımız vakit kütüphanelerde saatlerimizi harcamamız gerekirken günümüzde ise...

Okumaya Devam Et

KALPTE TESLİMİYET, AMELDE GAYRET, DAVADA İLAHİ KİMLİKTİR EZAN

Zamanımızda Müslümanlar, kendi başlarına ayakta duramamanın cezasını çekmektedir. Dünyanın doğusundan batısına zulmün ihata ettiği bir ümmet coğrafyasıyla karşı karşıyayız. Bizi biz yapan ahlak, karakter, şahsiyet ve mukaddesatımızın değerini hakkıyla bilmemenin ya da bilememenin faturasını ödüyoruz ağır bir şekilde. Halbuki yapılması gereken şey basitti. Öğrendiğin kadarını hayata taşımak ve...

Okumaya Devam Et

MİMSİZ MEDENİYET

Üstad Bediuzzaman’ın tabiriyle mimsiz medeniyete (aslı arapça olan “ مدنية “medeniyet kelimesinin ilk harfi çıkarıldığı zaman geriye “ دنية “ deniyet kelimesi kalır ki bu “alçaklık, adilik” demektir.) sahip Batı Deniyeti; ülkelerinde olan problemleri önce İslâm Dünyası’na taşımayı sonra da küstah bir şekilde onun hesabını Müslümanlardan sormayı şiar...

Okumaya Devam Et

NAMAZ MÜSLÜMANIN KIRMIZI ÇİZGİSİDİR

Zaman zaman ekranlarda alnını bir defâ dahi secdeye koymayanların, “Siz onlara bakmayın, İslâm hoşgörü dînidir, biz ‘Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil’ diyen Yûnusların, ‘Gel, gel, ne olursan ol yine gel; ister kâfir, ister mecûsî, ister puta...

Okumaya Devam Et

SONER YALÇIN’IN YAVELERİ!

Yılmaz Özdil’in tarihçi olduğu bir ülkede Soner Yalçın’ın da tanınmış bir yazar olması şaşırtıcı olmasa gerek. Her ikisi de zaman zaman zülfiyare dokunuyor, İslâmî kesimleri yönlendirmeye çalışıyor ve bazen de açıktan hedefe alıyorlar. Soner Yalçın şaz ve aykırı rivayetler ışığında ve eşliğinde algıları yönetmeye ve yönlendirmeye çalışmaktadır. Sözgelimi...

Okumaya Devam Et

AİLEDE SİSTEMİ YENİDEN KURMAK

Aile kurumumuz, Batı kökenli hareketlerin tesiri ile köklü değişim yaşadı. Bugün ise aynı kökene bağlı uygulamalarla aileye saldırılar sürmektedir. Böylesi ortamda ailenin “İslâm’a Muhatap Anlayış” çerçevesinde örgüleştirilme zorunluluğu hiç bu derece hissedilmemişti. Bu sebeple ailemizi tahkim edecek hamlelere girişmek hem günümüz hem de gelecek için hayati bir önem...

Okumaya Devam Et

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ PROJESİ “AKADEMİK SAHTEKÂRLIK”

Bilgi çağı, uzay çağı, modernleşme, uygarlık gibi kavramlar Batı barbarlığının sömürgeci ve yağmacı yüzünü gizlemek için üretilmiş süslü kelimelerdir. Bu süslü kelimelere her gün bir yenisi daha eklenmekte, birtakım ideolojik ve akademik çalışmalarla ülkelerin entelektüel gündemlerine sokulmaktadır. Bunlardan biri de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” meselesidir. Bu mesele dış yüzde...

Okumaya Devam Et