BÜYÜK DOĞU MİMARININ VASİYETİ

Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum. Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum. Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna. Cenazemde, namazıma...

Okumaya Devam Et

TARİH KALPAZANLIĞININ SON

Tarih, sosyal ve siyasi olayların büyük bir laboratuarıdır. Yaşanan her vakanın kökleri bir şekilde tarihte mevcut olduğuna göre bugünü doğru anlamak ve geleceği güçlü bir şekilde inşa etmek için yararlanabileceğimiz yegane gözlem ve tecrübeler tarihin sayfalarındadır. Tekrarı ve telafisi mümkün olmayan hayat sürecini, bu laboratuardan edineceğimiz sonuç (hüküm)...

Okumaya Devam Et

BİR DAVA ATLASI VE DÜŞÜNCE SİSTEMİ OLARAK BÜYÜK DOĞU

Üstad Necip Fazıl, “Ve’budullah/Allah Azze ve Cellle’ye ibadet edin.” buyruğuna muhatab olan müminleri, arayış halinde “Seyri ilallah/Allah’a doğru yürüyüş”e davet etti: Seni aramam için beni uzağa attın! Âlemi benim, beni kendin için yarattın!                 (Çile, 42). Üstad bu arayışta aklı,...

Okumaya Devam Et

BÜYÜK DOĞU ÇAĞI BAŞLIYOR

Keşf-i kadîm, toplumsal mutabakat esaslarını peygamberlerin mirasında aramaktır. Keşf-i kadîm, İslam’ın “Mûhîtu’l-Mearîf ” i olan Kur’an-ı Kerîm ve Hadis-i Şeriflerin müminler için yegane kaynak olduğunu benimseyip mucebince amel etmektir. İslamî tefekkür ve onun üzerine ibtina eden İslamî hayat, keşf-i kadîmle başlar. Mütefekkirle filozof tam da...

Okumaya Devam Et

HA TÜFEĞİ OLMAYAN ASKER, HA ÖFKESİ OLMAYAN FİKİR

İslamî tefekkürün bir tahliye, bir de inşa boyutu vardır. Tahliye, inşa kadar önemlidir. Tahliye olmadan inşaya başlamak senteze yol açar. Bunun için peygamberler muhatablarını tevhide, tahliye ile çağırırlar. Şirksiz ve şeksiz bir imanın şartı tahliyedir. Üstad da, Büyük Doğu’yu inşa ederken önce zihinleri, “bilim ve ideoloji zırhı” içinde...

Okumaya Devam Et

KEMALİZM’İN PESPAYE ARTIKLARI ÜSTAD’A “GERİCİ” DEMİŞ

Bu ülkede, 1923 yılından itibaren Kemalist Türkiye Örgütünün (kısaca KTÖ) dilinde ve lügatinde, “gericilik” ve “irtica” İslam’ın, “gerici” ve “mürteci” ise Müslümanların kod adıdır. Doğrudan İslam ve Müslümanların ismini zikredemeyen, buna cesareti ve dürüstlüğü kafi gelmeyen KTÖ, tüm dil sahasında gerçekleştirmeye çalıştığı “uydurukça” ucubesini, propaganda dilinde ve özellikle...

Okumaya Devam Et

İRAN: HAYRA FREN ŞERRE MOTOR

Arap Baharı’yla bütün Müslümanlar itibar kazandı. Hapishanelerin kilitleri kırıldı. Demir yumruklar ezildi. Diktatörler gitti. Mazlumlar umutlandı. İslamî hareketlerin neredeyse tamamı değişimden yana tavır aldı. İran da, sürece dair müsbet beyanlarda bulundu, Tunus, Mısır ve Libya’daki değişimi, “İslamî diriliş” olarak niteledi. Olaylar Bahreyn’e taşınınca İran sesini...

Okumaya Devam Et

ADANMIŞ RUHLAR

Kurban, şeriatta Allah’a yaklaşmak için kesilen hayvana denirse de, Allah’a yaklaşmak için sunulan şeylerin genel adıdır. Bu cihetle hem kurbanlığı hem de sadakayı kapsar. Nitekim Kur’ân-ı Kerim Hz. Âdem’in iki oğlunun Allah’a takdim ettikleri hediyeler ‘iz karreba kurbanen/İki kurban takdim ettiklerinde’(Maide 5/27) ifâdesiyle tahkiye edilip kurban olarak tesmiye...

Okumaya Devam Et

BİR KEMALİSTİN ZAVİYESİNDEN ÇARŞAF

Münafık duruşunu siyasi güce göre ayarlar. Ayakta durabilenin hemen sağ yanında yer alır. Ağaçların tepelerine kadar tırmanan maymun gibidir. Dışardan bakıldığında en tepe noktada o görülür. Ne var ki ağaç yıkılırken ilk olarak o firar eder. Münafık en olura olmaz, en olmaza da olur diyen...

Okumaya Devam Et

BÜYÜK DOĞU HAMLESİ BAŞLIYOR

Fikir hareketlerinin, cemaatlerin, grupların ilk yapması gereken iş, kendi varlık ve hareketlerini İslam’a göre mevzilendirmeleridir. İslam’a nispetle koordinatlarını tayin edemeyen hareketler, ellerindeki metinleri (kitapları, külliyatı ila ahir) “doktrin” haline getiriyor. Kendi kaynaklarını (külliyatlarını) doktrin haline getirmek, onları tartışmasız kılıyor ve İslam’a yol açacakken, İslam’a ulaşma yollarını tıkamaya başlıyor.

Okumaya Devam Et